Simav...Rutin hayatımıza açılan masal penceresi. Mayıs ayında yaşadığımız depremle silkelenip, tayinimizin çıkması ile biten bir rüya.
Simavdaki son zamanlarımıza ait görüntüleri nihayet yayınlayabiliyorum. Oğlumun biricik arkadaşı Mehmet'in annesi Müzeyyen Hanımın kışlık olarak hazırladığı erik suyu ile görüntülere başlıyorum.
Son kez birlikte oynayan iki arkadaş: Mehmet ve Taha. Mehmet'in keyfi yok biraz, çünkü yeni sünnet olmuştu.
Bu parlak renkli, yeşilin en güzel tonundaki sarmalar Mehmet'in annesi Müzeyyen Hanıma ait. Tadı konusunda hiç yorumsuz, harika ötesi diyorum. Tarifi; iki orta boy soğan küçük doğranmış,4-5 sarımsak rendesi, 4-5 köy domatesi rendelenmiş. soğanı pembeleşinceye kadar kavurduktan sonra, pirincide kavuruyoruz. Domates, kırmızı biber, karabiber, 2 yemek kaşığı nane, yarım demet maydanoz, tuz, zeytinyağı ve sarımsağı ekliyoruz. Pişme suyuna lmon sıkıp, zerine zeytinyağı döküyoru Sarmanın asıl sırrı Ege yaprağı olması.
Bunlarda Simav'da her evin-apartmanın duvarında Ağustos ve Eylül aylarında ayında rastlayabileceğiniz kışa hazırlık biber kurutmaları.
Ev sahibimiz Ayşe teyzenin kestiği erişteler. O keserken bana da pişirip servise hazırlamak düştü, hep birlikte cevizli erişte yedik.
Ayşe Teyze erişteleri özel bıçağı ile keserken.
Ev sahibimiz Mehmet Amca çocuklarla birlikte. Muhammed Sefa ile iletişimleri çok güzeldi, pek severlerdi birbirlerini.
Ayşe teyzenin bizim için hazırladığı son kahvaltıya yetişemeyen eşim Murat için, hazırlanan tepsi. Tarhana yeni dökülmüştü, içinde nohut bile var. Ayşe teyzenin tarhanasını pek beğenmiştik.
"Simavda güzellik gördük" dedim, Simavlı edebiyat öğretmeni arkadaşım, Havvanur Hocam'a. O da bana, siz güzel görmek istediğiniz için, güzellikle karşılaştınız dedi.
Bize kalbini açan, yalnızlığımızı paylaşan tüm arkadaşlarımıza; Havvanur Hocam'a, Nesra Öğretmenime, Adile Kuzu Öğretmenimize, Komşumuz Rukiye Öğretmene çok teşekkür ediyoruz. Bize gurbette evimizin uzaklığını aratmayan, yardımını hiç esirgemeyen Ayşe Teyzeye, Mehmet Amcaya ve bütün aile fertlerine tekrar teşekkür ediyoruz. Yüreğiniz aydınlık olsun, güzel insanlar.
"Simavda güzellik gördük" dedim, Simavlı edebiyat öğretmeni arkadaşım, Havvanur Hocam'a. O da bana, siz güzel görmek istediğiniz için, güzellikle karşılaştınız dedi.
Bize kalbini açan, yalnızlığımızı paylaşan tüm arkadaşlarımıza; Havvanur Hocam'a, Nesra Öğretmenime, Adile Kuzu Öğretmenimize, Komşumuz Rukiye Öğretmene çok teşekkür ediyoruz. Bize gurbette evimizin uzaklığını aratmayan, yardımını hiç esirgemeyen Ayşe Teyzeye, Mehmet Amcaya ve bütün aile fertlerine tekrar teşekkür ediyoruz. Yüreğiniz aydınlık olsun, güzel insanlar.
Tepside patates tabağı görüyorsunuz. biraz şekli bozulsa da, Ayşe teyze'nin Hürrem Sultan baharatlı tarifidir kendisi. Bu da Simav'da öğrendiklerimizden. Şekilde görüldüğü gibi patatesleri dğradıktan sonra, teflon tava ya da yayvan bir tencerenin dibine biraz zeytinyağı döküyorsunuz, üzerine suda beklettiğiniz patatesleri ekleyin onun üzerine de zeytinyağı gezdirip, tencereye yarısına gelecek şekilde su ilave edin ve orta ataşte patatesler yumuşayana kadar pişirin. Almadan önce tuzunu ilave edin, en son Da BİM de satılan çeşnili Hürrem Sultan baharatından bir tutam atıyorsunuz pek lezzetli oluyor. Taha'nın çok sevdiği bir çeşit oldu bizim için.
YanıtlaSil